Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkıp yayılan koronovirüse Türkiye'de de rastlanmasının ardından toplumda panik oluştu. İnsanlar toplu taşıma araçlarına maskeli binmeye, gıda ve hijyen ürünü stoku yapmaya başladı. Sosyal medyadan da birçok asılsız bilgi yayılmaya başladı.Psikiyatrisler koronavirüs korkusuyla ilgili, “Şu anda koronavirüsle ilgili yeni bir hastalık çıktığını ,adına da koronafobidenilebileceğini” belirtmişlerdir.
Koronavirüs de kontrol edilemeyen bir stres halinde olursa kişide kaçınma davranışları ortaya çıkabilir.. Kaçınma davranışları da kişiyi sosyal olarak bireysel davranışlardan kısıtlar. Kişi ailesiyle ilgili ilişkilerde, sosyal temaslarda, basit bir toplantıda, evden çıkmada sorun yaşayabilir.
Psikiyatrik rahatsızlıklarda biorezonans tedavisinden nasıl yararlanabiliriz?
. Başta panik atak, depresyon ve anksiyete olmak üzere birçok psikiyatrik rahatsızlığın tedavisinde biorezonans tekniği ile önemli ölçüde destek sağlıyoruz. Peki bu nasıl oluyor.
Tedavi sürecimiz tüm diğer hastalıklarda olduğu gibi biorezonansaChekup ile başlıyor. Bu Checkup ile hastada vücudu yoran maddeleri, hücresel stres yapan ve kişiyi gergin kılan çevresel faktörlerin izlerini araştırıyoruz. Kişi her ne kadar rahatsızlığının sadece ruhsal olduğunu düşünse de öncelikle hücresel stresi ortadan kaldırmamız, vücudu rahatlamamız gerekir. Kaldı ki mutluluk hormonu olarak adlandırılan seratonin, endorfin gibi bazı hormonlar da vücudunda hücresel stresinden etkilenirler. Biorezonans tekniğinde vücutta hücresel stres yaratan alerjen, çevre toksini, virüs, bakteri gibi tüm maddeleri tespit etmek ve temizlemek çok önemlidir. Kişinin sağ ve sol beyin yarım küresini olumlu yönde etkileyecek, denge sağlayacak, sinir sistemine fayda sağlayacak frekanslar uyguluyoruz.
İster frekans tedavisi, ister ilaç tedavisi uygulansın; tüm bunlarla birlikte tıbbi tedaviye kişinin sosyal alanı da dahil edilmelidir. Örneğin, eşinden şiddet gören bir hastayı bu eylem sürdükçe tedavi etmek mümkün olmaz. Psikiyatrik hastalıkların tedavisinin ilk 3 - 4 ayı, haftada bir seanslar, sonraki aylarda ise ayda bir takip seansları şeklinde uzun bir zamana yayılır. Seansların sıklığı, sayısı gibi durumlar, hastalığını türüne, boyutuna ve kişinin yapısına göre değişir.
Mutlu, başarılı ve huzurlu bir hayat kişinin hayatını yönetebilmesinden geçer.
Ünlü tıp doktoru İngiliz Dr. Edward Bach’in çiçek özlerinin iyileştirici özellikleri üzerine yaptığı çalışmalar sonucu geliştirilen Bach Çiçekleri Terapisi’nde 38 farklı duygu durumu için 38 farklı kürden yararlanılır. Mora Terapi (biorezonans) uygulamalarından biri olan Bach Çiçekleri Terapisi vücudun çevresine yaymış olduğu bozuk elektromanyetik sinyalleri filtreleyerek elektromanyetik titreşimlerini dengeler
. Mora Terapi (biorezonans) vücudun normal işleyişi dışında olan stres, kaygı bozukluğu, duygu durumu bozukluğu, psikolojik olarak kendini yetersiz hissetme gibi vücuttaki sinyalleri çiçek özleriyle iyileştirir.Vücuttaki sinyallerin yeniden sağlık haline dönmesini sağlayan Bach Çiçekleri Terapisi tamamen doğal çiçek özlerinden oluştuğu için herhangi bir ilaçla tepkimeye girmez ve yan etkiye yol açmaz.
Duygu durumu bozukluğu olan güvensizlik, güçlü yönlerinin farkında olamama için Bach Çiçekleri Terapisini tercih edebilirsiz. Başaracağına inanmayan ve güvensiz hissedenler Gentian (Yılanotu) küründen; kararsızlık hali, sık ve ani ruh hali değişiklikleri yaşayanlar Scleranthusküründen;tatminsizlik, kararsızlık, hayatta doğru yolun ne olduğuna dair belirsizlik hissedenler ise Wild Oat (Yaban Yulafı) Bach Çiçekleri küründen faydalanabilir.
Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.